Marmaris Mutlu Son-Masözlük Hizmeti Esra

Marmaris Mutlu Son-Masözlük Hizmeti Esra

Marmaris Mutlu Son-Masözlük Hizmeti Esra Bizans İmparatoru II. Andronicus 1306’da ensest ve büyücülüğün yanı sıra erkekler içinde seksin de yasaklandığını ilan ederken şöyle diyordu: “Eğer bazıları aynı cinsle birliktelik törenlerine katılmak isterse, onları engellemeliyiz, çünkü kilise onları tanımıyor.” Törenlerin Latince metinleri silindi -muhtemelen imha edildi- ve varlığını koruyan Yunanca metinler onları onaylamayan kilise adamları tarafınca zaman içinde tahrif edildi. 16. Yüzyılda Montaigne “acayip bir kardeşlik”ten söz edecekti. Buna nazaran Roma’daki Portekizli erkekler “kilise ayiniyle evleniyor, bizim evlilik törenlerimizde okuduğumuz aynı evlilik duasını ediyor ve sonrasında da yatağa gidip beraber yaşıyorlardı”.

Hepsi yakılarak öldürüldü. Erkekler artık cezalandırılmayı göze almadan kilisede evlenemese de aralarındaki uzun vadeli sevgi kaybolmadığına göre evlilik bağlarının yerini daha azca coşkulu bir şey almak zorunda kaldı. İngiltere’de ve biroldukça Akdeniz camiasında -özellikle güney Fransa’da- hemcinslerle birlikteliğin yeni adı affrèrement (kardeşlik) sözleşmesi oldu. Kardeşlik sözleşmesi hemcinsle sevgi ilişkisini düzenlemek için değil, çiftlerin refah içinde beraber yaşamalarına izin vermek için benimsenmişti. Kardeşlik sözleşmesi bir yuva kurmak ve un pain, un vin, et une bourse’i (bir ekmek, bir şarap ve bir cüzdanı) paylaşmak için iki insan arasında meydana getirilen yazılı bir anlaşmaydı.

Marmaris Mutlu Son-Masözlük Hizmeti Esra

Marmaris Mutlu Son-Masözlük Hizmeti Esra İtalya’da sözleşmeler benzer ifadelere yer veriyordu: une pane e uno vino. Aynı ekmek ve şarabı paylaşmak, gelecekte bütün malvarlıklarını paylaşacakları anlamına geliyordu. Kardeşlik sözleşmeleri, kardeşler (frère) ortaklaşa bir çiftlik miras aldıklarında ve orada aileleriyle birlikte yaşamaya geçinmek istediklerinde yada kuzenler güçleriyle mallarını birleştirdiklerinde kullanılıyordu. Bu resmi sözleşmeler çoğu zaman noter huzurunda yapılıyor ve şahitler tarafınca imzalanıyordu. Mesela 1606’da Fransa’nın güneybatısında yaşayan Pierre ve Jean Alary kardeşler şöyle anlaşmışlardı:

Büyük sevgileri, kardeşçe duyguları, birbirleri için doğmuş olmaları, tüm hayatları boyunca birlikte yaşayıp birlikte çalıştıkları göz önüne alındığında onlar kardeş olmuşlardır. Haiz oldukları ve bundan sonrasında da olacakları her şeye ortaktırlar. Onlar aileleriyle birlikte yaşayacak, beraber yiyip içecek, bir masayı, bir evi ve bir ocağı paylaşacaklardır. Bu noktadan itibaren Pierre ve Jean birbirlerine bağlandılar. Aileleriyle birlikte alınyazısı ortaklığı yapmış oldular. Kardeşlik sözleşmesi bununla beraber her ikisinin de kızlarının çeyizine katkıda bulunacağını belirtiyordu.