Marmaris Evde Masaj-Masöz Esra Hanım

Marmaris Evde Masaj-Masöz Esra Hanım

Marmaris Evde Masaj-Masöz Esra Hanım “Turner, ” dedi Winston sitemle. Turner omuz silkti. “bayan Cheever’la konuşmam gerekiyor, ” dedi, kardeşinin yüzüne bakmadan. Miranda’nın dudakları aralandı – şaşırmış olmalı diye düşündü Turner, kim bilir belki de birazcık öfkelenmişti. “Bence buna Miranda karar vermeli, ” dedi Winston.

Turner, gözlerini Miranda’nın üzerinden ayırmadı. “Eve gitmek için hazır olduğunda bana haber ver. Sana ben eşlik edeceğim.” Winston’ın ağzı açık kaldı. “Bana bak, ” diye diklendi. “O bir leydi ve bu konuda rızasını alma nezaketini gösterseydin, iyi ederdin.” Turner kardeşine döndü, duraksadı ve delikanlıı ezer benzer biçimde baktı. Sonra dönüp Miranda’ya baktı ve cümlesini tekrarladı. “Eve kadar sana ben eşlik edeceğim.” “Ben – ” Turner sivri bir bakışla sözünü kesti, o da başını sallayarak onayladı. “tabii ki Lordum, ” dedi, ağzının kenarlarından belli olan büyük bir gerginlikle. Winston’a döndü. “Babamla süslenmiş bir elyazmasını tartışmak istiyordu. Unutmuşum.” Akıllı Miranda. Turner az daha gülümsüyordu.

Marmaris Evde Masaj-Masöz Esra Hanım

Marmaris Evde Masaj-Masöz Esra Hanım “Turner?” dedi Winston şüpheyle. “Süslenmiş bir elyazması mı?” “Yeni tutkularımdan biri, ” dedi Turner yumuşakça. Winston dönerek Miranda’ya sonra tekrar Turner’a baktı ve nihayet sertçe başını sallayarak pes etti. “Pekâlâ, ” dedi. “Benim için bir zevkti, Miranda.” “Benim için de, ” dedi Miranda. Turner, ses tonundan onun asılsız söylemediğini anladı. İki genç arasındaki yerini korudu, Winston Miranda’ya dönerek konuşmaya başlamadan önce öfkeyle Turner’a baktı, “Oxford’a dönmeden önce seni tekrar görebilecek miyim?” “Öyle ümit ediyorum. Önümüzdeki birkaç gün için kesin bir planım yok ve – ” Turner esnedi. Miranda boğazcaını temizledi. “inanırım bir şeyler planlayabiliriz. Belki Olivia ile bize çay içmeye gelirsiniz.

Çok sevinirim.” Turner belirgin bir ilgisizlikle tırnaklarını incelerken çevresine ne kadar sıkılmakta olduğunu göstermeyi başarmıştı. “Hatta Olivia gelemezse, ” diye sürdürdü Miranda etkisi altına alan çelik gibi sesiyle, “bir ihtimal sen tek başına da gelebilirsin.” Winston’ın gözlerinin içi ısındı. “Çok memnun olurum, ” diye mırıldandı, elini öpmek için eğilirken. Turner bağlarırdı, “Hazır mısın?” Miranda, “Hayır, ” derken kılını bile kıpırdatmadı. “Peki, o süre acil etmemiz gerekecek çünkü benim çok zamanım yok.”