Marmaris Bayan Masör
Marmaris Bayan Masör
Bunun annesiyle olan ilişkisiyle bir alakası yok. Bu tamamen kendi kafasında oluşturduğu bir şey. Marmaris Bayan Masör Neyse, katliam yerinin seçimi bana mantıklı görünüyor.” Bir an sessizlik oldu. “Orada mısın, Beate?” “Evet. Aslına bakarsan, babası Almanmış. “Kimin?” “Buraya gelen insanın.” tekrar sessizlik oldu. “Waaler niçin holde tek başına bekliyor?” “niçin sordun?”
“Çünkü normal prosedüre nazaran onu ikinizin birlikte tutuklaması gerekiyor. Bu sizin mutfakta oturmanızdan daha güvenli.” “kim bilir, ” dedi Beate. “Bu mevzuda fazla bir tecrübem yok. Ne icra ettiğinı biliyor olmalı.” “Doğru, ” dedi Harry. Aklına bir sürü şey geldi. Bastırmak ve düşünmek istemediği şeyler. “Bir şey mi var, Harry?” “Evet, ” dedi Harry. “Sigaram sonlandı.” CUMARTESİ. BOĞULMA.
Marmaris Bayan Masör
Harry cep telefonunu cebine koydu ve kanepeye sırt üstü uzandı. Adli tıptakiler bu icra ettiğina kızacaklardı fakat burada zarar görecek fazla bir kanıt olduğunu sanmıyordu. Katilin bu sefer de temiz bir iş çıkardığı ve gerisinde hiçbir iz bırakmadığı belliydi. Eriyip linolyum döşemeye akmış, kauçuğa benzeyen siyah parçacıklara bakmak için yere eğildiğinde burnuna hafifçe bir sabun kokusu bile gelmişti. Kapıda biri göründü. “Bj0rn Holm, Adli tıp.” “Tamam, ” dedi Harry. “Sigaran var mı?” Ayağa kalktı ve Holm ile diğer arkadaşı işe koyulurken pencereye doğru yürüdü. Kampen’den Tøyen’e kadar köşeli lambalar kapı önlerini, sokakları ve ağaçları aydınlatıyordu
. Harry böyle akşamlarda Oslo’dan daha güzel görünen başka bir şehir düşünemiyordu. Mutlaka başka güzel şehirler de vardı ama o aslabirini görmemişti. “Şu siyah parçacıkların ne olduğunu bulmanızı istiyorum.” Harry döşemeyi gösterdi. “Tamam, ” dedi Holm. I Harry kendini kötü hissediyordu. Arka arkaya içtiği sekiz sigara onu sersemletmişti. Susuzluğunu denetim altında tutmasına yardımcı oluyordu. Kontrol altında. Fakat tamamen geçirmiyordu. Başparmağa baktı. Muhtemelen kerpetenle kopartılmıştı. Boya ve yapıştırıcı. Kapının üzerine pentagramı çizmek için de bir keser ve bir çekiç. Bu kez yanında çok fazla alet getirmişti. Pentagramı anlamıştı. Parmağı da. Peki, yapıştırıcı ne içindi? “Erimiş kauçuğa benziyor, ” dedi Holm. Yerde çömelmiş bir şekilde duruyordu. “Kauçuk nasıl erir?” diye sordu Harry. “Ateşe tutarsın. Elektrikli bir ütü kullanabilirsin. Veya bir ısı tabancasıyla.”
Son yorumlar